Türkiye Ekonomi sektörleri | ||
No | Sektör | Açıklama |
1 | Tarım ve Gıda | Türkiye’de giderek büyüyen gıda ve tarım sektörü, ülkedeki toplam gayrisafi katma değerin (GSKD) % 9’unu oluştururken, ülkedeki toplam iş gücünün dörtte birine istihdam sağlamaktadır.
Türkiye fındık, kuru kayısı, çekirdeksiz kuru üzüm ve kuru incir üretiminde dünya lideridir. Türkiye, aynı zamanda süt ve süt ürünleri üretiminde bölgenin en güçlü ülkesi konumundadır. Tüm bunlara ek olarak, Avrupa’daki toplam bitki türü sayısı 11.500 iken, Türkiye’nin toplam 11.000 bitki türüne ev sahipliği yaptığı tahmin edilmektedir. McKinsey and Co.’ya göre, Türkiye özellikle meyve ve sebze işleme, hayvan yemi, besicilik, kümes hayvancılığı, süt ürünleri ve fonksiyonel gıda, su ürünleri yetiştiriciliği ve destek ürünleri (özellikle soğuk zincir, seracılık, sulama ve gübre) gibi tarım endüstrisinin alt sektörlerinde önemli yatırım fırsatları sunmaktadır. |
2 | Otomotiv | Otomotiv endüstrisi, Türkiye’deki imalat sektörünün ana itici güçlerinden biridir. 400.000’i aşkın kişiye istihdam sağlayan otomotiv sektörü aynı zamanda ülkedeki temel işverenlerden biri konumundadır.
Türkiye’deki otomotiv üreticilerinin ürün gamı, sedanlardan ağır kamyonlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Rekabetçi ve nitelikli iş gücü, dinamik yerel pazar ve elverişli coğrafî konumunun avantajlarından yararlanan Türkiye’nin araç üretimi 2002 yılında 374.000 iken 2013 yılında 1.125.534’e ulaşmıştır. Bu rakam söz konusu dönemde gerçekleşen % 10,53’luk yıllık bileşik büyüme oranına işaret etmektedir. 2013 yılında yerel araç satışları yaklaşık 888,571 olarak gerçekleşmiştir. Güçlü satış rakamlarına rağmen 1000 kişi başına düşen 165 araçla Türkiye’deki otomobil penetrasyonu, ortalaması 500 olan Avrupa’nın hâlâ oldukça gerisindedir. Bu da, otomobil üreticileri için yerel piyasada sayısız fırsat olduğuna işaret etmektedir. Otomobil sahibi olma oranının düşüklüğü ve satın alma gücünün artması, gelecek yıllarda otomobil satışlarına güç kazandıracaktır. |
3 | İş Hizmetleri | Türkiye, mühendislik hizmetleri ve müteahhitlik, test ve teknik analiz, çağrı merkezleri, hesap denetimi ve muhasebe, hukuki danışmanlık hizmetleri, danışmanlık ve finans hizmetleri gibi geniş bir yelpazeye yayılan iş hizmeti dallarında önemli deneyime sahiptir.
Sermaye yatırımlarına ilişkin Ocak 2003-Eylül 2013 global verileri; iş hizmetlerinin, yazılım ve bilgi teknolojileri hizmetlerinden sonra % 16,4 ile en büyük ikinci paya sahip olduğunu göstermektedir. Genişleme ve ortak yerleşim yatırımlarını içeren projelerin sayısı, 2013 yılında % 7’lik yıllık bileşik büyüme oranıyla artarak 879’a ulaşırken, iş hizmetlerine ilişkin en yüksek sayıdaki proje 1679 ile 2012 yılında gerçekleşmiştir. |
4 | Kimya | Plastik, kozmetik ve tıbbi ilaç gibi nihai ürün üretmenin yanı sıra sayısız farklı sektöre yönelik ara ürünler tedarik eden kimya endüstrisi, imalat sektörü içinde benzersiz bir konuma sahiptir.
Kimya sektöründe kümelenmiş beş ana sektörler vardır: ev ve kişisel bakım, boya ve kaplamalar, gübre ve böcek ilaçları, plastik ve kauçuk, inorganik kimyasallar. |
5 | Elektronik | Türkiye’de elektronik endüstrisi son birkaç yıldır istikrarlı bir şekilde büyümektedir. 2012 yılında sektördeki üretim % 4,1 artarak 12,4 milyar ABD dolarına, ihracat ise % 5,2 artarak 6,8 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. Yine aynı yılda ithalat % 3,7 düşüşle 16,1 milyar ABD dolarına gerilemiştir.
Türkiye elektronik sektöründe 2000’den fazla imalatçı şirket faaliyet gösterirken, 30.000’den fazla kişi istihdam edilmektedir. Toplam GSYİH’nin % 2’sini oluşturan Türkiye elektronik sektörü, yatırımcılar için büyük bir potansiyel sunmaktadır. |
6 | Enerji ve Yenilenebilir Kaynaklar | Türkiye geçtiğimiz on yılda kaydettiği ekonomik büyümeye paralel olarak dünyanın en hızlı büyüyen enerji piyasalarından biri haline gelmiştir. Ekonomik büyüme, artan kişi başına düşen gelir, olumlu demografik eğilimler ve yüksek şehirleşme hızı, Türkiye’deki enerji talebinin başlıca etmenlerini oluşturmakta olup bu talebin 2023 yılına kadar da yılda yaklaşık % 7 artacağı tahmin edilmektedir.
2023 yılında Türkiye’nin enerji talebini karşılamak için gerekli toplam yatırım miktarının, son on yılda gerçekleştirilen toplam yatırım miktarının iki katını aşarak yaklaşık 120 milyar ABD doları olması beklenmektedir. |
7 | Finansal hizmetler | Finansal hizmetler sektörü, doğrudan yabancı yatırımcılar nezdinde Türkiye’nin en gözde alanlarından biridir. 2013 yılında, finansal hizmetlerdeki toplam DYY 3,42 milyar ABD dolarına ulaşmış olup, bu rakam Türkiye’deki toplam DYY’nin % 26’sına karşılık gelmektedir
Avro bölgesi krizine rağmen, Türkiye’nin kredi genişlemesi ekonomiye paralel olarak büyümeye devam etmiştir. Toplam krediler 2012 yılında 794 milyar TL’yi aşmış, kredi-mevduat oranı 2012 yılında % 103’ün üzerine çıkmıştır. Sektör, sürekli artan varlık büyüklüğüyle dünyada en iyiler arasında yer alıp ülkeyi kredilerden veya çalkantılı pazar koşullarından kaynaklanabilecek şoklara karşı koruyan güçlü bir kaynak yapısına sahiptir. |
8 | Sağlık ve İlaç | Türkiye ilaç piyasası, satış açısından 2012 yılında Avrupa’nın 6., dünyanın ise 16. en büyük pazarı haline gelmiştir. İlaç satışları, 2004 yılında 6,2 milyar ABD doları iken 2014 yılında 8,6 milyar ABD dolarına ulaşarak % 37 oranında çarpıcı bir artış kaydetmiştir.
Özellikle Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP) başta olmak üzere, sağlık alanında gerçekleştirilen reformların başarısı, bir yandan sağlık sistemini önemli ölçüde iyileştirirken, diğer yandan sağlık tesislerine erişimi kolaylaştırmıştır. Her Türk vatandaşına sağlık hizmeti sunmak amacıyla uygulamaya alınan Genel Sağlık Sigortası (GSS) programının bir sonucu olarak Sosyal Sigortalar Kurumu (SGK) sağlık hizmetleri satın alma tarafında bir numaralı alıcı haline gelmiştir. Kamu Özel Sektör Ortaklığı uzmanlarına göre, Türkiye orta ve uzun vadede Kamu Özel Sektör Ortaklığı projeleri açısından dünyanın en cazip ikinci pazarıdır. |
9 | Bilgi ve İletişim Teknolojileri | Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü, ekonomik olarak sürekli gelişen iş dünyasını doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemek suretiyle özellikle ekonominin ve sosyal yaşamın vazgeçilmez bir unsuru haline gelmiştir.
Genç nüfus arttıkça ve online pazar genişledikçe, cep telefonu abone sayısının 2017 yılına kadar 75 milyona ulaşması beklenmektedir. Türkiye’de donanım, yazılım, bilgi iletişim hizmetleri ve telekomünikasyon hizmetlerine yönelik harcamaların 2016 yılına kadar 25 milyar ABD dolarına yükselmesi beklenmektedir. Türkiye’de bilgi ve iletişim teknolojileri harcamalarının dünya ortalamasından daha hızlı büyüyeceği tahmin edilmektedir. Sektördeki büyük potansiyel ve geniş iç piyasa göz önünde bulundurulduğunda, sektörün 2012-2017 döneminde % 7,4 ‘lük yıllık bileşik büyüme oranı ile büyümesi beklenmektedir. |
10 | Altyapı | Türkiye’nin gelişmekte olan ekonomisi, çeşitli sektörlerde altyapı yatırımlarına duyulan ihtiyacı da beraberinde getirmektedir. Bu sektörlerin başında inşaat, ikamet amaçlı olan/olmayan binalar, ulaştırma ve enerji gelmektedir.
Hükümet, 2013 yılında altyapı sektörüne 26 milyar ABD doları bütçe ayırmıştır. Bu bütçenin % 30’u ulaştırma sektörüne ayrılırken, bunu eğitim, enerji, sağlık ve tarım takip etmektedir. Enerji sektöründe ise Türkiye, 2012 yılında 57.059 MW olan kurulu güç kapasitesini 2023 yılına kadar 125.000 MW seviyesine çıkarmayı amaçlamaktadır. Enerji sektörüne ilişkin yukarıda belirtilen hedefler Türkiye’de önemli altyapı yatırımları gerektirirken, bu yönüyle yatırımcılara da büyük fırsatlar sunmaktadır. |
11 | Makine | Türkiye makine sanayisi 90’lı yılların başından bu yana yıllık yaklaşık % 20; 2009 yılından bu yana ise % 30 oranında istikrarlı olarak büyümektedir.
Yerli girdilerin üretim aşamasındaki tüm girdilerin yaklaşık % 85’ini oluşturması ve her yıl 450.000’i aşkın mühendisin mezun olarak sektöre adım atması, sektöre dinamik ve esnek bir yapı kazandırmaktadır. Makine üretimine ilişkin Ar-Ge harcamalarının 2010-2012 döneminde, Türkiye’de genel olarak üretimdeki Ar-Ge harcamaları (% 24) ve toplam faaliyetlerdeki Ar-Ge harcamalarını (% 19) geride bırakacak şekilde % 33 artmış olması bunun bir göstergesidir. Türk makine sektörü, yatırımcılara iş gücü, enerji ve lojistik alanlarındaki rekabetçi girdi maliyetlerinin yanında Ar-Ge konusundaki istekliliği, nitelikli iş gücü, IP koruması, hedefe yönelik teşvik programları ve çeşitli bölgesel kümelerden oluşan kapsamlı tedarik üssünün de dâhil olduğu güçlü destekçilerle önemli fırsatlar sunmaktadır. |
12 | İmalat | GSYİH’nin % 24,2’sinde pay sahibi olan imalat sektörü, Türk ekonomisine yön veren temel sektörlerden biridir.
Avrupa, Asya ve Afrika’nın kesişim noktasında bulunan Türkiye, tarih boyunca dünya ticaret yollarının daima merkezinde olmuştur. Türk hükümeti, bölgesel yönetim merkezlerini Türkiye’ye taşımaları için küresel şirketleri güçlü şekilde desteklemektedir. |
13 | Madencilik | Türkiye madencilik sektörü ülkenin güçlü ekonomisine paralel olarak büyümektedir. 2003 yılında 2,6 milyar ABD doları olan sektörün toplam üretim değeri, büyük bir artış göstererek 2012 yılında 12 milyar ABD dolarına ulaşmıştır.
Çarpıcı ekonomik büyüme, uzun yıllara dayanan siyasi istikrar, yapısal reformlar ve devlet kurumlarının sunduğu destek sayesinde, Türk madencilik sektöründeki doğrudan yabancı yatırım girişi 2013 yılında 250 milyon ABD doları olarak kaydedilirken, bu tutar 2014 yılında büyük bir sıçrama ile 449 milyon ABD dolarına yükselmiştir. 2008-2012 yıllarındaki Küresel Kriz dönemde madencilik sektörüne uluslararası doğrudan yatırım girişi 148 milyon ABD doları kadardı. |
14 | Gayrimenkul | Elverişli coğrafi konum, kapsamlı kentsel dönüşüm ve gelişim, inşaat sektöründeki yüksek kapasite ve güç, nüfus artışı ve demografik avantaj ve giderek artan kişi başına düşen gelirinin yanı sıra iş yapma kolaylığı Türkiye gayrimenkul sektöründe talep oluşturan etmenlerdendir.
Türkiye’de gayrimenkul sektörü, sektöre büyük bir yatırım potansiyeli getirilen toplam GSYİH’nin % 19,5 temsil eder. Gayrimenkul sektörünün GSYİH payı 2000 yılında % 2,3 olup 2012 yılında % 3,8 ulaşmıştır. Büyük şehirlerdeki nüfus artışı ve hızlı kentleşme eğilimi, kentsel dönüşüm projelerinin hacmi ve konut yenileme süreçlerini artırmada hayati roller oynamaktadır. Ülke çapında gelecek 20 yıl içinde yaklaşık 6,7 milyon adet binanın yıkılarak yeniden inşa edileceği tahmin edilmektedir. Özel sektörün başrolü üstlendiği bu girişim için toplamda 400 milyar ABD doları tutarında bir bütçe ayrılmıştır. |
15 | Turizm | Türkiye şu an dünyanın en popüler 6. turizm destinasyonu olup her yıl 30 milyonu aşkın turist tarafından ziyaret edilmekte ve bu sayı her yıl artmaya devam etmektedir.
Türkiye turizm endüstrisindeki büyüme son yıllarda küresel ortalamanın üzerinde gerçekleşmiş ve endüstrinin gayrisafi milli hasılaya doğrudan katkısı 2012 yılında 30 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. 7200 km uzunluğunda kıyı şeridi bulunan Türkiye, mavi bayraklı plajlarıyla 38 ülke arasında 2. sırada yer almaktadır. Sıralamada, yalnızca 578 mavi bayraklı plaja sahip İspanya Türkiye’nin üzerinde yer almaktadır. Türkiye’de 22 adet de mavi bayraklı yat limanı bulunmaktadır. |
16 | Taşımacılık ve lojistik | Türkiye’nin stratejik konumu; 1,5 milyar nüfuslu, GSYİH’si toplam 25 trilyon ABD dolarına ulaşan ve 8 trilyon ABD doları ile dünyadaki toplam ticaretin neredeyse yarısına karşılık gelen bir dış ticaret değerine sahip birden fazla pazara erişim sağlamaktadır.
Türkiye’nin Doğu Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya kolay erişim imkânı sağlayan avantajlı coğrafi konumu, ülkenin, değeri 2 trilyon ABD dolarını aşan yük taşımacılığının gerçekleştirildiği bölgede bir üs işlevi görmesini sağlamaktadır. Türkiye’nin mevcut lojistik endüstrisi büyüklüğünün 80-100 milyar ABD doları olduğu tahmin edilmekte ve bu rakamın 2017 yılına kadar 108-140 milyar ABD dolarına ulaşması beklenmektedir. |